Ve artık anlıyorum. Yıllar önce tertemiz bir inançla başladığım yolculuğumun şiddetle nasıl kirletilmeye çalışıldığını...
Jan Devrim; var olan toplumsal adaletsizlikleri, kıyımları, insanın birbiriyle örtüşmeyen, uyuşmayan eylemlerini, “din” olgusu etrafında her şeyi mübah görenleri, plazaların görkemli camlarından hayatın sadece en üst katını görenleri, en çok da o bunu “yapmaz” dediklerimizi put kırar gibi kırıyor. Kelimelerin bile hazmederken zorladığı bu gerçekleri okuyucunun zihninde süzerek âdeta damıtıyor.
Bazen biten bir aşk, bazen mahallenin meczubu, bazen de çocukluğun dinmez görüntüleri var öykülerde. Arka plan hüzünlü ama umutlu, düşsel ama gerçek, geçmiş ama gelecek dolu. Üç bölümlü ayrışma içinde belki tümden gelecek, belki de bir evin duvarındaki resimlerden tüme varacaksınız.
okuyucularDAN
Öncelikle yazım dili gayet güzel ve akıcı düşüncelerimizin dünyası içerisinde sorgulatıcı bir okuma bizleri bekliyor. Keskin, sivri ve cesur kalemi olan, kendinizden de kesinlikle bir şeyler bulacağınız yazarımızın bu kitabını kesinlikle tavsiye ederim.
Herkesin birbirine benzediğini, acıların, kafa karışıklıklarının da alınan derslerin, çıkarılan sonuçların da aslında aynı olduğunu görüyoruz. Bazı hikayeleri dönüp dönüp tekrar okumak istedim. Çok akıcı ve yalın bir dil kullanmış yazar. Kafanızı boşaltmak ve adı gibi sakin bir kafaya ulaşmak istiyorsanız okuyun derim.
Jan Devrim'in yazdığı bu öykü kitabı gerçekten müthiş...
Kitap da kendinizden birşeyler bulacağınıza eminim.
Berber İhsan amcanın mutluluğu,Kayıp bahçenin çocukları,Savaşçı ve Seni sevmekten vazgeçiyorum...
Bunlar aklımda kalanlar.Özellikle:Seni sevmekten vazgeçiyorum adlı bölüm çok hoş.
Okumanızı tavsiye ediyorum.
Kitapyurdu okuyucu yorumu
jan devrim
Öykü az sözle çok şey anlatma sanatı, tamam bunda hepimiz hemfikiriz ama bir öykü kitabı sizi alıp bir top gibi oradan oraya atıyorsa, aklınızla, duygularınızla adeta oynuyorsa işte o öyküler olmuştur. Tam kıvamında, kusursuz ve biteceği yer bile milimi milimine hesaplanmış profesyonel öyküler yazmış Jan Devrim. Mesela ilk öykü Meczubun Oğlu’nu okurken bunları size yazanın hakikaten o meczubun oğlu olduğunu anladığınız satırda , havada dolaşan o koku birden üstünüze siniveriyor. Kitabın son sayfasına kadar da çıkmıyor üstelik. Her öykü başka bir yerden yakıyor canımızı, başka bir yerden basıyor bam telimize. İçim kararmasın okurken, hep acı hep hüzün istemem diyenler; bu ölçülerde Jan Devrim ile karşılıklı kahve içermişcesine sohbeti koyultup gülmek de garantili. Yeri gelince bir öykü kaç acı ile yazılıyor diyor ama yeri gelince de, artık bir şey söylediğimde anlaşılmıyorsa hata sizde diyerek nükteyi de katıyor lezzetlerinin arasına.
kitapkurduikizannesi
1974 Düzce doğumludur. İlk yazılarını yerel gazete ve dergilerde yayımladıktan sonra, Endülüs, Düş Çınarı ve Ay Vakti dergilerinde öyküleri yayımlandı.Yayımlanmış Diğer Kitapları: • Kayıp Bahçenin Çocukları • Ben Deccal • Bu Şarkıları Beni Ağlatmak için mi Yazdılar? • Sakin Bir Gün İçin • Benim Kişisel Kıyametim
